Endüstri Mühendisliği Hakkında Bilinmeyenler

Endüstri mühendisliğinin bir başka ismi de sanayi mühendisliğidir. Kısaca özetlemek gerekirse insan, malzeme ve makineyi içeren kombine sistemlerin oluşum ve işlerliğini yöneten ve bu faaliyetle ilgilenen mühendislik bölümüdür.

Metodolojisi:

Faaliyetlerinde fen bilimleri matematik ve sosyal bilimlerin kapsadığı bilgi ve kabiliyetlerin mühendis yöntemleriyle bütünleşerek, çalışmaların sonuçlarını tespit eden, değerlendiren ve analiz eden endüstri mühendisleri, kaynakların uygun ve faydalı kullanımına ve alanıyla ilgili hizmetlerinin nitelik ve kapasitesini iyileştirmeyi amaçlayan uğraşı içindedirler.

Öteki mühendislik dallarından ayrı bir uğraşı ve işleyişe sahip olan endüstri mühendisliğinin farkı parçadan ziyade bütünü gözeterek çalışması, sistemin tamamıyla alakadar olmasıdır. Diğer ayırım da uygulamalarının tamamında insan odaklı olmasıdır. Bu nedenle doğa bilimleriyle olduğu kadar sosyal bilimlerle de ilgilidir.

Endüstri Mühendisliğinin Tarihçesi:

19.yy’ın başlarında kapitalist ekonominin babası sayılan Adam Smith’in Ulusların Zenginliği adlı eseri işbölümünün önemi ve faydalarını konu alır. Ona göre işçilerin her işe değil, yalnızca özel bir harekât üzerinde uzmanlaşması, üretimdeki verimliliğin önünü açabilecek en büyük etkendir. Charles Babbage’in 1832’de “Makina İktisadı ve İmalatçılar Üzerine” adlı kitabını yazmış; içeriğinde, işbölümü, organizasyon çizelgesi ve işçiler arasındaki ilişkilere yer vermiştir. Bu kitabında endüstri mühendisliğini tanımlayan birtakım kavramları açıklamaya çalışmış olmasına karşın, endüstri mühendisliği Taylor’ın (1856-1915) çabasıyla göz önüne çıkmıştır. Kronometrik zaman etüdünü ilk kullanan kişi Taylor’dur, aynı zamanda iş ve zaman etüdü gibi kavramları ortaya atan da odur. Taylor’dan sonra. Frank ve Lilian Gilbreth iş ve zaman etüdü üzerinde çalışmalar yapmıştır ve daha da geliştirmişlerdir.

Alanın Önem Kazanması:

  1.   Dünya Savaşı ve sonrası endüstri mühendisliğinin altın çağı yaşanmıştır.

Yöneylem araştırması olarak bilinen çalışmalarla beraber pekiştirilmiş bu faaliyet alanları birbirini tamamlar bir özellik kazanmıştır. Böylece endüstri mühendisliği sadece imalatla değil, birçok problemi çözüme ulaştıran, geniş kapsamlı araştırmalar yapan bir mühendislik kolu konumunu almıştır. 1969 yılında İTÜ ve ODTÜ’de Türkiye’nin ilk endüstri mühendisliği bölümlerinin temelleri atılmış, günümüzde ise çok önemli, giderek ihtiyaç duyulan bir alan olmuştur.